Vekalet Ücretinin Vergilendirilmesi

1. Giriş

Vekalet Ücretinin Vergilendirilmesi, 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 16. maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen “9/6/1932 tarihli 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 19/3/1696 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini (icra ve iflas müdürlüklerine yatıranlar dahil) ödeyenler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılır.” hükmü ile açıklık kazanmıştır. Konunun daha iyi anlaşılması adına 27.05.2020 tarihinde GVK 311 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği yayınlanmıştır. 

Yazının konusunu; avukatlar tarafından elde edilen Vekalet Ücretinin Vergilendirilmesi hususunun son yapılan değişiklikler ile birlikte; katma değer vergisi, gelir vergisi ve kurumlar vergisi yönünden değerlendirilerek özet bir tablo ile açıklanması oluşturacaktır.

 

2. Gelir Vergisi Kapsamında Vekalet Ücretinin Vergilendirilmesi 

Gelir Vergisi Kanunu’nun 65. maddesinde;

Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. 

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtısasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin iş verene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.
Tahkim işleri dolayısiyle hakemlerin aldıkları ücretler ile kollektif, adi komandit ve adi şirketler tarafından yapılan serbest meslek faaliyeti neticesinde doğan kazançlar da, serbest meslek kazancıdır.

Aynı kanunun 66. maddesinde ise serbest meslek erbablarının kimler olduğu belirtilmiştir; 

Serbest meslek faaliyetini mütat meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.
Bu maddenin uygulanmasında:
1. Gümrük Komisyoncuları, bilümum borsa ajan ve acentaları, noterler, noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar;
2. Bizzat serbest, meslek erbabı tarifine girmemekle beraber serbest meslek erbabını bir araya getirerek teşkilat kurmak veya bunlara sermaye temin etmek suretiyle veya sair suretlerle serbest meslek kazancından hisse alanlar.
3. Serbest meslek faaliyetinde bulunan kollektif ve adi şirketlerde ortaklar, adi komandit şirketlerde komanditeler;
4. (Ek: 22/7/1998 – 4369/36 md.,Değişik:9/4/2003-4842/6 md.) Dava vekilleri, müşavirler, kurumlar ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticarî ve meslekî işlerini takip edenler ve konser veren müzik sanatçıları;
5. Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde belirtilen şartlardan en az ikisini taşıyan ebe, sünnetçi, sağlık memuru, arzuhalci, rehber gibi mesleki faaliyette bulunanlar (Şartlardan en az ikisini taşımayanlar ile köylerde veya son nüfus sayımına göre belediye içi nüfusu 5.000’i aşmayan yerlerde faaliyette bulunanların bu faaliyetlerine ilişkin kazançları gelir vergisinden muaftır);
Bu işleri dolayısiyle serbest meslek erbabı sayılırlar. 

Yukarıda yer alan kanun maddeleri birlikte ele alınacak olunursa avukatların elde ettiği kazançların serbest meslek kazancı kapsamında değerlendirilebilmesi için en önemli şartın bir iş verene tabi olmadan faaliyette bulunması gerektiği görülecektir. Zira gelir vergisi kanununun 61. maddesi bir iş verene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanların kazançlarını ücret olarak tanımlamıştır. O halde bir avukat kendi nam ve hesabına faaliyette bulunarak kazanç elde ediyorsa bu kazanç serbest meslek kazancı olacak, aynı faaliyeti bir iş verene tabi olarak yapıyorsa elde ettiği kazanç ücret olarak değerlendirilecektir.

Stopaj yolu ile vergilendirme, vergi güvenliğinin sağlanmasının yanı sıra bazı mükellef gruplarının elde etmiş olduğu kazançlar için vergilendirme ile ilgili bazı ödev ve sorumluluklarını en aza indirir. Gelir vergisi kanununun 94. maddesi vergi tevkifatını düzenlemiş ve bazı şahısları ve tüzel kişileri yaptıkları veya yapacakları ödemelerden, verginin kesilmesinden ve kesilen bu verginin kanuni süresi içerisinde ödenmesinden sorumlu tutmuştur. Buna göre aşağıda sayılanlar nakden veya hesaben ödeme yaptıkları (avans olarak ödenenler de dahil) sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapacaktır:

  1. Kamu idare ve müesseseleri,
  2. İktisadi kamu müesseseleri,
  3. Sair Kurumlar,
  4. Ticaret Şirketleri,
  5. İş ortaklıkları,
  6. Dernekler,
  7. Vakıflar,
  8. Dernek ve Vakıfların iktisadi işletmeleri,
  9. Kooparatifler,
  10. Yatırım fonu yönetenler,
  11. Gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı,
  12. Zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler.

Buna göre gelir vergisine tabi olan avukatlara doğrudan veya icra ve iflas müdürlükleri aracılığı ile ödemede bulunan kişilerin/kurumların bu maddede sayılanlardan olması durumunda serbest meslek kazancından %20 oranında tevkifat yapması zorunlu kılınmıştır. Madde kapsamında sayılmayanların (basit usülde ticari kazanç sahipleri, münhasıran gelir vergisi kanununun 18. maddesi kapsamında istisna kazanç elde eden serbest meslek erbapları gibi) ise herhangi bir vergi kesintisi yapma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Vekalet ücretinden vergi tevkifatı yapılan dava vekili bir takvim yılında elde ettiği kazançları için vermek zorunda olduğu gelir vergisi beyannamesi üzerinden tarh edilecek vergiden bu kesintileri mahsup edebilecektir.

 

3. Kurumlar Vergisi Kapsamında Vekalet Ücretinin Vergilendirilmesi

Kurumlar vergisi kanununun 1. maddesinde bazı kurumlar vergilendirilme açısından kurumlar vergisine tabi tutulmuştur ve kurum kazancının gelir vergisi kanununun 2. maddesine giren unsurlardan yani; ticari kazanç, zirai kazanç, ücretler, serbest meslek kazancı, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı, diğer kazanç ve iratlardan ibaret olduğu belirtilmiştir. Aynı kanunun 6. maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içerisinde elde etmiş olduğu kazançların safi tutarları üzerinden hesaplanması ve bu hesaplamanın yapılırken gelir vergisi kanunun ticari kazanca ait hükümlerinin uygulanması gerektiğine hükmolunmuştur.  Bu kapsamda gelir vergisi kanununun 2. maddesinde sayılan serbest meslek kazanç unsurunun dahi elde edilmesi durumunda bu kazanç ticari kazanç kapsamında değerlendirilecektir. 

Kurumlar vergisi kanununun 3. maddesi kapsamında kanuni veya iş merkezi Türkiye’de olan ve bu durumda tam mükellef sayılan kurumların serbest meslek kazancı türünde bir gelir elde etmesi halinde, kurumlar vergisinin 15. maddesi kapsamında herhangi bir vergi tevkifatının yapılıp yapılmayacağına bakılması gerekmektedir. Bahsedilen kanun maddesi bu türden bir kazanç elde edilmesi durumunda bir tevkifat yapılacağını belirtmediğinden kurumlar vergisi mükellefi avukatlık şirketi tarafından elde edilecek kazanca dair bu şirkte ödeme yapanlar tarafından herhangi bir vergi kesintisi yapılması söz konusu olmayacaktır. 

 

4. Vekalet Ücretinin Katma Değer Vergisi Kapsamında Değerlendirilmesi

KDV kanununun 1. maddesine göre Türkiye’de yapılan mesleki faaliyetlerin vergiye tabi olduğu belirtilmiş ve aynı kanunun 6. maddesinde ise Türkiye’de yapılmaktan maksadın:

  1. Malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını,
  2. Hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını, ifade eder.

Kanun maddesine göre mütad şekilde ifa edilen avukatlık hizmetinin katma değer vergisine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Bu kapsamda gerek gelir vergisine tabi olan serbest meslek erbabının verdiği hizmetler gerekse kurumlar vergisi mükellefi olan kurumların vermiş olduğu avukatlık hizmetleri katma değer vergisinin konusuna girmektedir. 

Gelir vergisi mükellefi olan serbest meslek kazanç sahibi, vermiş olduğu hizmetten dolayı elde ettiklerine binaen duruma göre hizmet verdikleri kişilere veya kendisine ödeme yapanlara (bu kısım makale sonu oluşturulan tabloda daha net aktarılacaktır) vergi usul kanunu kapsamında serbest meslek makbuzu düzenleyerek, kazancı elde eden kurumlar vergisi mükellefi ise yine vergi usul kanunun kapsamında fatura düzenleyerek düzenlenen bu belgelerde ayrıca KDV hesaplayıp bunu da düzenlenen belgelerde ayrıca göstererek vermiş oldukları hizmeti hizmeti tevsik edeceklerdir.

Vekalet ücretleri üzerinden hesaplanması gereken katma değer vergisine ilişkin olarak 1 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde özel bir düzenleme yapılmıştır: 

Mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretlerinin davayı kazananlara ödenmesi KDV’nin konusuna girmez. Ancak bu paralardan sözleşmeleri gereği ücret karşılığı çalışanlar dışında kalan avukatlara intikal eden kısım, serbest meslek kazancı kapsamında vergiye tabi olur. Avukatlar aldıkları bu para için davayı kazanana serbest meslek makbuzu düzenler ve makbuzda alınan tutar üzerinden KDV hesaplayıp ayrıca gösterirler.

Mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilir. 

Bu bölümde ve önceki bölümlerde yapılan açıklamalar doğrultusunda tevkifat işlemi yapılırken bazı matematiksel işlemler uygulanması gerekebileceği görülmektedir. Basit bir örnek ile tevkifatın hangi tutar üzerinden yapılması gerektiğine açıklama getirelim:

Örnek:  Bay (A), (X) Ltd. Şti.’ye karşı tüketici mahkemesine avukatı aracılığı ile dava açmış ve dava sonucu Bay (A) lehine sonuçlanmıştır. Mahkeme kararında Bay (A)’nın avukat tutmuş olduğu göz önüne alınarak 5900 TL vekalet ücretinin ödenmesine karar vermiştir. Vekalet Ücretinin Vergilendirilmesi için aşağıda yer alan işlemler tesis edilecektir:

KDV Genel Uygulama Tebliği’nde avukatlık ücretinin, mahkeme kararında KDV hariç denmediği müddetçe KDV dahil olduğu kabul edilerek iç yüzde yöntemi ile ayrıştırılmaya gidilmesi gerekecektir. Buna göre genel oranda (%18) KDV’ ye tabi olan vekalet ücretinin 5900 TL / 1,18 = 5000 TL olarak ayrıştırması gerekecektir. Avukat tarafından 5000 TL + 900 TL KDV üzerinden davayı kaybeden (ödemeyi yapacak olan) (X) Ltd. Şti. adına serbest meslek makbuzu düzenleyecektir. (X) Ltd. Şti. gelir vergisi kanununun 94. maddesinde tevkifat yapmakla yükümlü olanlar arasında sayıldığı için 5000 TL üzerinden kanunda belirtilen oran (%20) üzerinden tevkifat yapacak ve tevifat sonrası kalan tutarı ve avukat tarafından hesaplanan ve serbest meslek makbuzunda ayrıca gösterilen KDV’yi (toplam 4000 TL + 900 TL KDV) avukata ödeyecektir. Avukat ise kendisinden kesilen vergiyi (1000 TL) vereceği gelir vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanacak olan vergiden mahsup edebilecektir.

Şayet mahkeme kararında KDV hariç 5900 TL vekalet ücretine hükmedilseydi; avukat tarafından 5900 TL üzerinden ayrıca KDV hesaplanması ve ödemeyi gerçekleştiren tarafından yapılacak vergi tevkifatının da 5900 TL üzerinden dikkate alınması gerekecekti.

 

5. Tablo Yardımı ile Genel Değerlendirme

 

Ödemeyi Kim
Yapıyor ?
Ödeme GV Mükellefi
Avukata Yapılırsa
Tevkifat Yapılacak Mı ?
Ödeme KV Mükellefi
Avukatlık Şirketine Yapılırsa
Tevkifat Yapılacak Mı ?
     
Avukatın Hizmet Verdiği GVK 94 te sayılmayan × ×
Avukatın Hizmet Verdiği GVK 94 te sayılan  ×
Davayı Kaybeden GVK md 94 te sayılmayan × ×
Davayı Kaybeden GVK md 94 te sayılan ×

] }


Etiketler: , , , ,
SEVDİKLERİNLE PAYLAŞ
  • paylaşım
YORUMLAR

Bir yanıt yazın

BENZER İÇERİKLER