Giriş
Vergi incelemesinin nerede yapılacağı hususu incelemeye alınan mükellefler tarafından sıkça sorulan soruların başında gelmekle birlikte çokça eleştirilmektedir. İncelemenin yapılacağı yer mükellefler tarafından, vergi kanun hükümlerine yeterince nüfuz edilememesinden veya konu hakkında yanlış yönlendirilmelerinden kaynaklı haksız dava veya savunma konusu edilebilmektedir. Bu durum hem yargı hem de idari organlarında gereksiz iş yükü oluşturmakla kalmayıp sürecin uzamasına da yol açmaktadır.
Yazımızda vergi incelemesi nerede yapılır sorusuna cevap olarak ayrıntılı açıklamalara yer verilecek olup vergi kanunlarına göre yapılan tebliğlerle de ele alınacaktır. Böylelikle vergi inceleme süreci bir bütün halinde aktarılacak olup incelemenin yapılacağı yer konusundaki tereddütler giderilecektir.
Vergi İncelemesi Nedir?
Vergi incelemesi nerede yapılır sorusuna doğrudan cevap vermek yerine konunun daha iyi özümsenmesi için bazı kanun maddelerine ve terimlere açıklık getirmek yerinde olacaktır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 134. Maddesine göre; “Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tespit etmek ve sağlamaktır…”
Aynı kanunun 135. Maddesi ise vergi incelemesine yetkili olanları belirlemiştir: “Vergi incelemesi; Vergi Müfettişleri, Vergi Müfettiş Yardımcıları, ilin en büyük mal memuru veya vergi dairesi müdürleri tarafından yapılır. Gelir İdaresi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar her hal ve takdirde vergi inceleme yetkisini haizdir.”
Yine aynı kanunun 137. Maddesi vergi incelemesine tabi olanları belirlemiştir: “Bu kanuna veya diğer kanunlara göre defter ve hesap tutmak, evrak ve vesikaları muhafaza ve ibraz etmek mecburiyetinde olan gerçek ve tüzel kişiler vergi incelemelerine tabidirler.”
Yukarıda yer alan kanun maddelerinden açıkça anlaşıldığı üzere 135. Maddede sayılı kimselerin, 137. Maddede sayılı incelemeye tabi mükellefler tarafından ödenmesi gereken verginin doğruluğunun araştırılması, ödenecek vergi tutarının tespit edilmesidir. Ödenmesi gereken veya ödenen vergiler mükellefler tarafından eksik veya fazla beyan edilmiş olabilir. Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar yaptığı incelemeler sonucunda aslında ödenmesi gereken vergi tutarını tespit eder, eksikliğin ikmali veya fazlalığın mükellefe iadesi bu kişiler tarafından yazılacak raporlar ile sağlanır.
Vergi Kanunlarına Göre Tebliğ Yapılacak Kimselerin Bilinen Adresleri ve Elektronik Ortamda Yapılacak Tebliğ
Vergi Usul Kanunu’nun 101. Maddesi; “Bu Kanuna göre bilinen adresler şunlardır:
- Mükellef tarafından işe başlamada veya adres değişikliğinde bildirilen işyeri adresleri,
- Yoklama fişinde veya ilgilinin imzası bulunmak şartıyla yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen işyeri adresleri,
- 25/4/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre oluşturulan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi. Birinci fıkranın (1) ve (2) numaralı bentlerinde yazılı bilinen adreslerden tarih itibarıyla tebligat yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca tespit edilmiş olanı dikkate alınır ve tebliğ öncelikle bu adreste yapılır. İşyeri adresinde tebliğ yapılacak olanların bu adresinde bulunamaması, işin bırakılması veya işin bırakılmış addolunması hallerinde tebliğ, gerçek kişilerde kendisinin, tüzel kişilerde bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler veya varsa temsilcilerinden herhangi birinin adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılır. İşyeri adresi olmayanlara tebliğ, doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde yapılır.”
Yine Vergi Usul Kanunu’nun 107/A Maddesi; “Bu Kanun hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, 93 üncü maddede sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabilir…” şeklinde hükmolunmuştur.
Yukarıda yer alan ilgili kanun hükümlerine göre işin bırakılması veya işin bırakılmış addolunması hallerinde tüzel kişilerde bunların kanuni temsilcisine Vergi Usul Kanunu’na göre yapılacak tebliğler için kanuni temsilcilerin kendilerine tebliğ yapılmasına ilişkin herhangi bir beyanının bulunup bulunmadığının bir önemi olmayıp doğrudan kanun hükümleri tatbik edilir.
Vergi İncelemesinin Yapılacağı Yer
Yazı tarihi itibariyle güncel mevzuata bakılacak olunursa; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 139. Maddesinde “ Vergi incelemeleri, esas itibariyle incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin yerinde yapılması imkânsız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir…” şeklinde hükmolunmuştur.
Kanun hükmünden anlaşılacağı gibi inceleme esas itibariyle incelemeye tabi olan gerçek veya tüzel kişilerin iş yerinde yapılır. Ancak faal olan mükellefler için incelemenin iş yerinde yapılması mükelleflerin incelemeye başlarken dairede veya daireye gelmedikleri takdirde kendilerine verilen idari süre içerisinde yazılı bir şekilde incelemeyi yapan kurum veya inceleme elamanına yazılı talepte bulunması gerekmektedir. Mükelleflerin yazılı talepleri olmadığı sürece mükellefler aktif olarak faaliyette bulunsalar dahi vergi incelemesinin dairede yapılması konusunda tenkiti gerektirecek bir husus bulunmamaktadır.
Faal olan mükelleflerde iş yerinin müsait olmaması diğerlerinde ise ölüm, işin terk edilmesi gibi etkenlerden dolayı inceleme iş yerinde yapılamayacağından vergi incelemesinin daire yapılacağı tabidir ve bu konuda da eleştirilecek bir husus bulunmamaktadır.
Yukarıda yer alan açıklamalar makale yazım tarihi için geçerli olup 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 01.07.2022 tarihi itibariyle geçerli olacak (yürürlüğe girecek) bazı değişiklikler getirilmiştir. 7338 sayılı kanunun 17. Maddesinde “213 sayılı Kanunun 139 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “incelemeye tabi olanın iş yerinde” ibaresi “dairede” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış, üçüncü fıkrasında yer alan “Bu takdirde incelemeye” ibaresi “İncelemeye” şeklinde, dördüncü fıkrasında yer alan “İncelemenin dairede yapılması halinde istenilen” ibaresi “İstenilen” şeklinde, “daireye getirmesi” ibaresi “ibraz etmesi” şeklinde değiştirilmiştir…”
Kanun maddesi ile yapılan değişiklik ile artık incelemeler esas itibariyle vergi incelemesine tabi olanın iş yerinde değil dairede yapılacaktır. Yapılan bu değişiklik ile kanun lafzına ve hükmüne nüfuz edilememesinden kaynaklı yargıda ve idare oluşan gereksiz iş yükünün de önüne geçilmiştir. 7338 sayılı kanunun 17. Maddesine ayrıca şu fıkra eklenmiştir: “İncelemenin dairede yapılması, incelemeye tabi olanın iş yerinde tespit yapılmasına ve çalışmalarda bulunulmasına mani değildir.” Kanun maddesine eklenen bu fıkra ile vergi incelemesi yapan elemanın lüzumu üzerine inceleme dairede başlasa bile iş yerinde de yapılabilecektir.
[…] Elektronik tebligat (e-tebligat), vergilendirmeye ilgilendiren ve hüküm ifade eden bilumum hususların gerçek ve tüzel kişilere fiziki ortamda tebliğ yapılmasına gerek olmaksızın interaktif şekilde gönderilmesini sağlayan ve fiziki olarak yapılan tebliğler ile aynı hükümde olan, vergi idaresi tarafından 01.04.2016 tarihinden itibaren uygulanan bir tebliğ şeklidir. […]